Senin salkım salkım nemli gecemavisi yıldız yemişleriyle asılı duran gökağacın nerede?
Onu bir insana mı verdin? Onu verdiğin insana sana dair diğer her şeyi mi verdin? Ona karşı duyduğun sevgi ve haz içinde ışıklar ve gölgeler gibi birbirine yapışık halde hareket eder.
Ondan da karşılığında en iyi ihtimalle sevgi, en kötü ihtimalle de biraz anlayış mı bekledin?
En iyi ihtimalle, gece göğünde en parlak yıldızlar, en çok göründükleri yerde bile, senin için parlamaz.
Sevmeyi bilmezsen.
En kötü ihtimalle, sevgin kadehinden dolup taşar da senin için parlayan onca yıldızı sarhoşluğundan göremezsin.
Bırakmayı bilmezsen.
Çünkü aşk sadece kendini sunar ve hiçbir şey almaz kendinden başka.
"But I believe in love
And I know that you do too
And I believe in some kind of path
That we can walk down, me and you
So keep your candles burning
And make her journey bright and pure
That she'll keep returning
Always and evermore."
(Into My Arms, Nick Cave & The Bad Seeds: Written by Nick Cave & Released in 1997)
Gölgelenenler:
Fitzgerald
Ulysses - James Joyce
Cibran
Ve yolumdan geçen her sanatçı.